Katarakt ameliyatlarında ender de olsa insan elinin engelleyemediği bazı komplikasyonlar görülebilmektedir. Bu komplikasyonların oluşmaması için doktor deneyimi önem taşımaktadır. Göz cerrahisinde lazerle katarakt tedavisi dönemi başlamıştır.
Gözümüzün renkli kısmının hemen arkasında ve şeffaf olduğu için normalde görülmeyen bir mercek (lens) doğal olarak bulunur. Bu mercek şeffaf olduğu için biz göz bebeğini siyah olarak görürüz. Mercek göze gelen ışınları sinir tabakasına düşürerek net görüntü oluşmasını sağlar. Işığın merceği geçerek sinir tabakasına ulaşabilmesi için merceğin berrak (şeffaf, saydam) olması gerekir. İşte bu saydam mercek çeşitli nedenlerle bulanıklaşırsa buna katarakt denir. Bu bulanıklaşma merceğin herhangi bir yerinde veya tamamında olabilir.
Bebeklerde dahil olmak üzere her yaşta insanda görülebilir. Orta yaşlarda nadirdir. Yaş ilerledikçe sıklığı artar. 50–59 yaş arasında olanların yaklaşık yarısında, 80 yaş üzerinde olanların ise hemen hepsinde bir miktarda olsa kesiflik bulunur. Fakat bu kesiflik görmeyi her zaman kayda değer bir şekilde etkilemeyebilir.
Kataraktın erişkinlerdeki en önemli nedeni lensin içinde yaşlanması ile birlikte meydana gelen değişikliklerdir. Çocuklarda ise metabolik hastalıklar, akraba evliliği, anne karnında geçirilen hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, mikrobik durumlar ve yaralanmalar etkili olur. Ayrıca göze gelen darbeler (travma), şeker hastalığı, göz içi iltihabı (üveit), böbrek hastalığı, glokom, radyasyon, yüksek kan basıncı (hipertansiyon) ve uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı katarakt yapabilir.
Kataraktın cerrahi dışında herhangi bir tedavi şekli yoktur. Halen denenen bazı ilaçlar olmakla birlikte henüz başarılı bir sonuç bildirilmemiştir. Yani şunu söyleyebiliriz ki, katarakt tedavisi ameliyatla yapılabilmektedir.
Hastanın aşağıdaki durumların herhangi biriyle karşı karşıya kalması durumunda ameliyat olması önerilir.
Uzun yıllardır katarakt ameliyatları, FAKO adı verilen yöntemle yapılmaktadır. İğnesiz, dikişsiz ve ağrısız bir cerrahidir.
Hastanın ameliyat yapılacak olan gözü damla ile uyuşturularak, göze 2.2-2.4 mm kadar küçük bir kesi yapılır. Tüm işlemlerin bu küçük kesiden girilerek yapıldığı ameliyatta, öncelikle kataraktlı merceği saran zarın ön kısmından yuvarlak bir parça soyulur. Ardından Fako denilen ve ultrasonik ses dalgaları ile çalışan cihaz yardımı ile kataraktlı mercek küçük parçalara ayrılır. Daha sonra yine fako cihazı ile bu küçük parçalar emilerek temizlenir. İçi tamamen temizlenen, zardan oluşan cep içine, hastanın gözüne uygun yapay göz içi merceği yerleştirilir. Ameliyat bitiminde göz içine antibiyotik enjekte edilir. En son olarak kesi yeri dikişsiz bir şekilde kapatılır.
Son yıllarda gelişen ve hızla yaygınlaşan en son yöntem, ‘’Femtosaniye Lazerli Katarakt Cerrahisi’’ dir.
Katarakt ameliyatlarında Lazer kullanımı sayesinde, artık katarakt ameliyatları klasik fako yöntemine göre çok daha güvenli, emniyetli, konforlu ve komplikasyon riski en aza indirilmiş bir şekilde yapılabilmektedir.
Lazer yönteminde, yine hastanın gözü damla ile uyuşturulur. Öncelikle lazer cihazının altına alınan hastanın gözüne, hastanın hissetmeyeceği şekilde, bilgisayar kontrollü lazer sayesinde, kesi yaratma, ön kapsülde pencere açma ve kataraktlı merceği parçalara ayırma işlemi yapılır(yaklaşık 30-45 saniye) . Daha sonra hasta ameliyat mikroskopu altına alınır. Burada lazerin yarattığı kesiden girilerek ( bıçaksız), yine lazerin parçaladığı mercek parçaları Fako cihazı ile emilerek kısa sürede temizlenir. Ardından yapay göz içi merceği yerleştirilir, göz içine antibiyotik enjekte edilir ve ameliyat sonlandırılır.
Kullanılacak mercekler günümüzde genellikle tek odaklı yani uzak veya yakını net gösterebilecek şekilde üretilmiş türdedir. Hastanın bu tip bir mercek takıldıktan sonra hem uzak hem de yakını net görmek için gözlük, kontak lens kullanması gerekebilir. Son dönemlerde piyasaya çıkan ve ameliyat sonrası hastanın hem uzağı hem de yakını net görmesini sağlamak amaçlı “çok odaklı mercekler” , özel renk kaplamaları olan ve göze gelen zararlı ışıkları engelleyen türde mercekler de kullanılmaya başlanmıştır. Bu tür mercekler hasta ile hekiminin ortaklaşa karar verecekleri durumlarda kullanılır.
Ameliyat öncesi hastanın yaşı, diğer hastalıkları, kullandığı ilaçlar, yapılacak ameliyatın türüne göre gerekli görülen vakalarda çeşitli tetkikler yapılabilir. Özellikle kullandığınız tüm ilaçları hekiminize bildirerek ilaçların türüne göre söyleyeceği tavsiyelerine uyunuz. Ameliyathaneye alınmadan veya alındıktan sonra bazı ilaçlar ağızdan, koldan veya kalçadan uygulanabilir.
Ameliyata gelirken en az 6 saat öncesinden hiçbir şey yiyip içmemelisiniz. Yanınızda bir refakatçi bulundurmanız size yardımcı olması açısından iyi olabilir. Makyaj ve takılarınızı çıkarmanız gerekecektir. Gözünüze birtakım damlalar damlatılacağı için göz bebeğinizde büyüme ve gözde kızarma olabilir.
Katarakt cerrahisinde genel (tamamen uyutularak) anestezi genellikle çocuklarda tercih edilir. Diğer bir tercih göz çevresine iğne yapılarak (lokal) anestezi uygulanmasıdır. İğnesiz sadece damlalarla gözün uyuşturulması (topikal anestezi) ile de ameliyat mümkündür. Bu anestezi hastanın uyumunun iyi olduğu durumlarda uygulanır.
Ameliyat için göz uyuşturulduktan sonra seçilen yönteme göre göz içine girilerek önce merceğin ön zarı açılır ve inindeki kataraktlı kısım ya bütün olarak veya parçalanarak çıkarılır. İçeride sadece merceğin zarı bırakılır. Yine hastanın yaşı, gözün durumu ve ameliyatın türüne göre mercek yerleştirme işlemi yapılabilir.
Bazı durumlarda (örneğin 1 yaş altı çocuklar gibi) mercek yerleştirilmeyebilir. Bazen ise ameliyatın gidişi ve gözün durumu nedeni ile mercek konmayabilir veya ikinci bir ameliyata kadar geciktirilebilir. Bazı durumlarda ise planlanan türün dışında farklı türde (göz duvarına dikiş gerektiren, renkli kısma tutturulan) türde mercekler kullanmak gerekebilir. Bu durumlar oluştuğunda ameliyatı yapan hekim size en uygun seçeneğe göre karar verecektir.
Ameliyat sonrası göz genellikle bandajla kapatılır. Bu bandaj doktorunuzun önereceği süre boyunca gözde kalmalıdır. Ameliyat sonrası göze baskı yapmamalı ve ovuşturmamalısınız. Hastanede kalış sürenizi size bildirecektir. Eğer hastaneden gönderilecekseniz kendiniz araç kullanmayınız. Gıda ve ilaç alımına klinik hemşire ve doktorlarının önerilerine göre başlayabilirsiniz. Yüzünüzü yıkamak, banyo yapmak, eşya taşımak, namaz kılmak, spor yapmak, işe başlamak, denize ve havuza girmek gibi şeyleri hekiminize danışarak yapınız. Operasyon sonrasındaki 1. gün, 1. hafta, 1. ayda kontrolleri yapılır. Bu zaman zarfında göz damlalarıyla hem gözün iyileşmesi hem de mikrop kapmasına karşı korunması sağlanır. Ameliyat sonrası takip süresi ve yapılacaklar konusunda hekiminizin uyarılarını dikkatle alınız.
Okuma göze zarar vermez. Okumak için, varsa ve okumanıza yardımcı oluyorsa eski gözlüklerinizden faydalanabilirsiniz. Ama ameliyattan hemen sonra gözde rahatsızlık ve yorgunluk olabilir. Televizyon seyretmek daha az yorucudur ve göze zararlı değildir. Tam uzak ve yakın gözlüğü operasyondan sonra hekiminizin uygun gördüğü bir zamanda ayarlanır. Katarakt cerrahisi geçirmiş insanların hayatında ne gibi değişiklikler olur? Katarakt cerrahisinin bazı konularda kısıtlılık oluşturup oluşturmadığı da merak edilir. Cerrahi sonrası, kanunda belirtilen görmeyi elde eden kişiler sürücü belgesi alıp, araba kullanabilirler. Temas gerektirmeyen sporlar yapabilirler. Sadece polis ve asker olamazlar.
Katarakt ameliyatı olanlarda yeniden katarakt oluşmaz. Operasyonla, merceğin içine yerleştirildiği zar zamanla kesifleşebilir. Bu halk arasında “ikincil katarakt” olarak isimlendirilse de aslında katarakt değildir. Bu oluşum genellikle lazerle kolayca tedavi edilebilir. Çocuklarda veya zarın çok kalınlaştığı ender durumlarda ameliyatla
temizlemek gerekebilir.
Subscribe to the e-bulletin to be informed about news, announcements and all kinds of developments.